Virya
Virya
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Kurumsal Çözümler
  • Kurumsal Teklif Al
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • Hakkımızda
    • Kurumsal Çözümler
    • Kurumsal Teklif Al
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Kurumsal Çözümler
  • Kurumsal Teklif Al

#CRAFTFORHEALING

Virya, Türk ebru sanatının yüzyıllara dayanan geleneğini; zamansız ipek ürünlerle buluşturur. Her parça, yalnızca bir hediye değil; özenle seçilmiş, anlam taşıyan bir temastır.

Virya

Ebru binlerce yıllık kadim geçmişi olan, gizemli, akıcı, dinamik, değişken ve kendini aşan sonsuz tekniklere sahip bir zanaattır. Ebru, geleneklere bağlı kalınarak ustalardan öğrencilere el verilmesi ile bu günlere kadar gelmiş ve belki de sonsuza kadar devam edecek bir kültürdür. 

Ebru zanaatinin tüm geleneksel akımlardan farkı her bir eserin eşsiz ve tek olmasıdır. Aynı eserin bire bir aynı görüntüde oluşması imkansızdır. Her an farklıdır ve hiçbir an diğer bir anın aynısı olamaz. Suyun akıcılığı, boyaların yoğunlukları, ortamın havası ve sanatçının o anki ruh hali teknenin üzerindeki görüntüye yansır. Kağıdı sudan çekerken belirecek olan görüntüden hiçbir zaman tam anlamıyla sanatçı emin olamaz ve daima bilinmezlikler ve sırlarla doludur. Bir kuralı, bir tekrarı yoktur daima farklı olasılıklar doğurur.
Tıpkı ‘’hayat’’ gibi…
Sanskritçe enerji veya coşku anlamına gelen ‘’Virya’’ özgürleşmeye giden yolda ki enerjidir. Virya, daima yeninin peşinde ama geçmişe ruhuyla bağlı ve onun izlerini arayanlarla yolunun kesişmesine niyet eder. 

Çünkü biliyor ve inanıyoruz ki;
Kadim ebru’dan ve sembolümüzdeki güvercin metaforundan ilham ile;
Formlar ve renkler bizi iyileştirecek, suya karışıp bizi özgürleştirecek ve daima hayata dair kılacak.

Gizem Özcan

Her şey bir soruyla başladı.
Kendime sormaktan kaçamadığım bir soruyla:

“Kararlarımı sadece ruhumla alıyor olsaydım, neyi seçer ve neyi daha farklı yapardım?”

Modern hayatın temposu içinde,
bizden beklenenlerle gerçekten istediklerimiz arasında sıkışıp kaldık.
Daha fazlasını istemeyi, durmadan üretmeyi, hep biraz daha ileri gitmeyi öğrendik.
Yavaşlamayı, dinlenmeyi ve hissetmeyi ise unuttuk.

Ben de tam olarak bu hızın içindeyken ve yavaşlamaya ihtiyaç duyarken,
Bir gece rüyamda ebru sanatıyla karşılaştım.

Ve suyun üzerinde kontrol edemediğim bir dünyayla tanıştım.
Saatlerce uğraşsam da “mükemmel”e varılamadığını öğrendim.
Mükemmelliğin bir sonuç değil, bitmeyen bir yolculuk olduğunu deneyimledim.

Renkler suyun üzerinde yayılırken,
zihnimde sessiz bir alan açıldı.
Zorlamadan, acele etmeden,
olanı olduğu gibi bırakmayı denedim.

Virya, tam da bu noktada doğdu.

Virya benim için bir marka değil;
bir hatırlatma.

yavaşlamanın değerini,
kendini duyabilmenin gücünü,
olanı olduğu gibi sevebilmenin bilgeliğini
hatırlatan bir temas alanı.

Ebru sanatını;
geçmişten bugüne temas eden,
insanın iç dünyasıyla temas kurabilen
yaşayan bir ifade biçimi olarak görüyorum.

Suyun iyileştirici gücüne,
renklerin sezgisel etkisine inanıyorum.

Virya ile hayalim;
bu kadim sanatı çağdaş formlar aracılığıyla görünür kılmak.
İnsanı kendine yaklaştıran,
yavaşlamaya alan açan
sessiz ama derin bir karşılaşma yaratmak.

Bu bir varış noktası değil.
Hâlâ öğrenen,
hâlâ dönüşen,
hâlâ akışta kalan bir yolculuk.

Eğer bir gün bu yol üzerinde karşılaşırsak,
benim hikayemi biliyor olacaksınız.
Ben de sizinkini dinlemek isterim. 

Telif Hakkı © 2025 Virya - Tüm Hakları Saklıdır.

Hey! Contact Us.

Bu web sitesinde çerez kullanılır.

Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.

Kabul Et